YOLUNU ŞAŞIRANLAR
(Burada mevzu bahis olan mesleğini kötüye kullananlar)
Kutsal meslekmiş pehhh!!
Eğer bir işi yapmaya yüreğiniz yoksa neden o mesleği seçiyorsunuz?! Yapamıyorsanız bırakın. Kimse size silah zoruyla yaptırmaz. İşi hakkıyla yapan mutlaka vardır. Bir işi severek yapmazsanız zorluklarına katlanamazsınız. Bir sorun karşında hemen eğilip bükülürsünüz. Yolunuzu şaşırırsınız.
İşini iyi yapmayan insan
Bu yüzden kimse işini laikiyle yapamıyor.
Ve şuna değinmek istiyorum; para karşılığı yapılan hiç bir iş kutsal değildir bence. Karşılık beklenerek yapılan şey de iyilik değildir. Kaldı ki zor duruma düşüp yardım istediğinizde karşınızdakiler insanı sömürüyor sonra da “o kadar iyilik yaptım sana” diyor. Ulan ne iyiliği?! parasını aldın yaa 🙂
Herkes mesleğini başkalarını sömürerek yapıyor. Taksicimiz, doktorumuz, avukatımız, müteahhidimiz, polisimiz, tamircimiz vs. Sonra kendiniz gibi birine denk gelince şikayet ediyorsunuz. İşinizi hakkıyla yapmıyor, ama diğerlerinden yapmalarını bekliyorsunuz!
Sevdiği işi yapmayan insan
Doğruyu yanlışı karıştırdınız. Yanlış yapıyor bunu da iyi bişey sanıp övünüyorsunuz. Bundan daha vahim ne olabilir!
Hırsızlık her zaman suçtur. Ben ayakkabımı isteğim yere koyarım. Ayakkabım çalındıysa bu benim değil hırsızın suçudur. Yolda cüzdan bulunduğunda sahibine vermek doğru olandır. Karıştırmayın lütfen. Akıllı insan kötü olmaz.
İşini severek yapmak;
İşini tam yapmayan insan
Yapılan yanlışların en basitlerini yazayım;
Doktorumuz;
Hastahaneye gidiyoruz hastalığımız umurunuzda değil. Özel hastahaneye gidiyoruz, bu sefer de gerekli gereksiz bir sürü test isteyip kurumu zengin etmek için bizi soyuyorsunuz. Hiç düşünüyor musunuz bu insanlar testlerin parasını karşılayacak durumdalar mı diye. Can havliyle çocuğumuzu hastaneye getiriyoruz 5 liralık ilaç yazıyorsunuz ama biz hastaneye maaşımızı bırakıp geliyoruz. Bu muydu yapacağınız doktorluk? Şimdi mesleğin ve sistemin zorluklarından bahsedeceksiniz!. Mızmızlanacaksanız yapmayın bu işi. Sistem, siz dik durmayı bilmediğiniz için böyle oldu.
Böyle doktorların her yemeğinden kıl çıksın:) hem de uzunca bir kıl 🙂 sizde işinizi iyi yapmadığınıza göre kimseye bişey söylemeye hakkınız yok.
Emniyet’imiz;
Adam yaralıyor, öldürüyor, tehdit ediyor fakat serbest geziyorlar. “Neden ceza evine girmiyor bunlar diyorum?” “Emniyette tanıdıkları var” diyorlar. Mahkemeye sevk edilmeden hemen tanıdıklarını arayıp serbest bırakılıyorlarmış
Yakınlarınıza hayır diyecek cesaretiniz, adaleti sağlayacak YÜREĞİNİZ yoksa mesleği bırakın öyleyse!
Görevini tanıdıklarını aklamak için kullanan emniyet görevlileri;
Umarım kendinizi korumaktan aciz düşersiniz de ele güne muhtaç hâle gelirsiniz.:)
Hâkim’imiz;
işlenmiş bir suç var, mağdur var ama suçluyu serbest bırakıyorsunuz. Çünkü hiçbir şeye hakimiyetiniz yok. Başkasının etkisinde kalıp doğru karar vermeye aklınız ve gücünüz yoksa ne diye bu mesleği seçiyorsunuz?! Aynaya bakıp “bre cibilliyetsiz” diye yüzünüze tükürmüyor musunuz.
Dilerim kendi hayatınızın üzerinde hiç bir etkinliğiniz olmaz ve başkalarının size biçtiği hiç istemediğiniz bir hayat yaşamak zorunda kalırsınız. 🙂
Polisimiz;
Arabamızı park ediyoruz para isteyen eşkıyalar çıkıyor karşımıza. Polise gidip şikayet ediyoruz Ertesi gün adamlar karşımıza çıkıyor “sen misin lan bizi şikayet eden!” diye. Kimi kime şikayet ediyoruz? Birkaç genç toplasan mahallelerini sizden daha iyi korurlar. İşinizi yapamayacak kadar korkak ve acizseniz neyinize bu mesleği seçiyorsunuz?!! Sahi ailenize ne diyorsunuz hak etmediğiniz bir parayı alırken?! Size de güvenimiz kalmadı.
Umarım sizin de güvendiğiniz tek bir kişi bile kalmasın ve bütün yakınlarınız size ihanet etsin. 🙂
Gazetecimiz;
Gazeteci misiniz parti militanı mı? Hepinizin yazarak yada ekranlara çıkarak tuttuğunuz partiyi aklama çabası hastalığınız nedir yaa!! Daha yüzünüze baktığımızda hangi parti adamı olduğunuzu anlıyoruz. Partiyle ilgili en ufak şeyi bile savunacağım temize çıkaracağım, aynı zamanda sanki taraf tutmuyor da doğru olan bu, o yüzden onu tutuyormuş gibi göstermeye çalışacağım diye yüzünüz öyle bir ifade alıyor ki “sanırım adam ortadan ikiye ayrılacak” diyorum Adam dediğime bakmayın 🙂 sayın ablalarımız; sizde öyle.
İşini hakkıyla yapmak
Bir kere siz objektif olmak zorundasınız. Partiyi savunmak zorunda değilsiniz ki zaten bir partinin kendini savunmaya ihtiyacı olmamalıdır. Varsa yanlış yapıyordur. Mesleğini siyasî partiye dalkavukluk yapmak için yapanlar; Siz de işini iyi yapmayan belediye görevlilerinin ihmal ettiği, kapanmayan kanalizasyon çukuruna düşersiniz umarım. 🙂
Tabi ki de tüm bu satırlar işini layıkıyla yapmayanlara, vazifesini ihmal edenlere. Yoksa alınteri ile çalışıp emeğini hak edenlere lafımız yok.