Ehli sünnet ve’l cemaat mezhebi
” İmam-ı Rabbânî Hazretleri buyurdular: “İtikad bozukluğu ki bu Ehl-i Sünnet itikadına muhalefettir- öldürücü zehirdir, insanı ebedi ölüme ve sonsuz azaba götürür. Amelde meydana gelecek gevşeklik ve tembelliklerin mağfiret olunması ümid edilir. Ancak itikattaki gevşekliğin bağışlanma ihtimali yoktur.” (Mektubat, c.2, m. 67) “Kurtuluş yolu fiillerde, sözlerde, itikat ve amelde Ehl-i Sünnet ve’l- Cemaat mezhebine uymaktır. Allâhü Sübhanehû onların adedini çoğaltsın Çünkü kurtuluşa erecek tek fırka onlardır. Diğer fırkalar ise zeval ve helâk mevkiindedir.
Allâh’ım ölüm bizi uyandırmadan sen bizi uyandır.” (Mektubat, c. 1, m. 69)
İmamı Rabbani Ahmedi Faruku Serhendi Kuddise Sirruh
Bunu bugün birileri bilsin veya bilmesin (hüküm budur). Yarın herkes anlayacaktır, amma faydası olmayacaktır. Yetmiş üç fırkadan her biri, şeriate; dine tâbî olduklarını iddia ediyorlar ve kendilerinin Fırka-i Naciye olduklarına hükmediyorlar. “Her fırka kendi yanlarındaki ile ferahlanırlar.” meâlindeki (Mü ‘minûn sûresi, 53.) âyet-i kerîmesi onların hallerini doğrulamaktadır. Fırka-i Naciye’yi diğer fırkalardan ayıran delil, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in, “O kurtulanlar, benim ve Ashabımın yolu üzere olanlardır.” Hadîs-i Şerîfi’dir. Bu mahalde, şeri’atın sahibi Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in zikri kâfi iken, Ashab’ın zikredilmesi, mümkündür ki: “Benim yolum, Ashabımın yoludur ve kurtuluş, yalnız onların yoluna tâbî olmaya bağlı olduğunu bildirmek içindir.” (Mektûbât, c.1, m. 80)
Ehli sünnet vel cemaat itikadı
İtikatta hak mezhep tektir. O da Ehl-i sünnet vel cemaat mezhebidir. Bu mezhebin itikattaki iki büyük imamı, Ebu Mansur Matüridi ve Ebül-Hasan Eşari hazretleridir. Burada mezhep, birkaç konudaki farklı ictihad anlamındadır. Nitekim fıkıh kitaplarında, (İmam-ı Ebu Yusuf’un mezhebi böyledir) ifadeleri de geçer. Bu, ayrı mezhebi olduğu için değil, ictihadının farklı olduğunu göstermek içindir.
Ehli sünnet vel cemaat imamları
İmam-ı Matüridi Hanefi mezhebinde, İmam-ı Eşari de Şafii mezhebinde olduğu için, Hanefiler İmam-ı Matüridi’nin, Şafiiler de İmam-ı Eşari’nin açıklamalarını esas alıyorlar.