Diriliş Ertuğrul’u eleştiri-yorum
Başımdaki diriliş dumanı, hissettiğim duygular dağılmadan dökmek istiyorum eteğimdeki bütün taşları. Haydi Bismillah…
Bundan birkaç yıl evvel bu kadar güzel (görsel, sanatsal, kültürel, tarihsel, dini vb…) bir dizi seyredeceğimiz söylenseydi inanır mıydınız? ‘‘Her bölümü sinema filmi tadında olmalı, izlerken yerimizde oturamayıp ‘Allah Allah’ nidalarıyla ayağa fırlamalı, hissettirdiği manevi duygularla tüylerimizi diken diken etmeli, Türk dizi sektöründe her şeyi tersine döndürmeli’’ denseydi? Abartılı bulurdunuz, bulurduk. Hepimiz.
İzlerken neler oldu?
Bugün ne dediğinizi duyuyor gibiyim. Diziyi seyreden hemen herkesin ağzından ‘vay anasını, helal olsun’ benzeri nidalarla birlikte övgü cümleleri dökülüyor. Geldiğimiz noktaya kimse inanamıyor. Bir diziye bunca emek, para harcanmış olabileceğini aklımız kesmiyor. Çünkü biz Türk seyircileri dizilerde yıllarca öyle uyduruk aksiyon sahnelerinin muhatabı olduk ki, zengin çocuklarının markalı spor ayakkabılarına özenir gibi Amerikan film ve dizilerine imrenmekle geçti hayatımız. ‘‘Adamlar yapıyor abi!’’ diyerek öve öve bitiremedik. Haklıydık da, bunu hak ediyorlardı. Şimdi bu övgüyü hak eden bizden birileri de var. Gönül rahatlığıyla, ağız dolusu diyorum ki: Adamlar yapmış abi!
Diriliş Ertuğrul İlk Bölüm İzleyici Yorumu
Diriliş Ertuğrul’un dün akşamki bölümünü ilk bölümden çok daha fazla merakla beklediğimi söyleyebilirim. İlk bölümden sonra yüksek gelen reytingler beni dizinin bu haftaki bölümüyle ilgili -niyeyse- kaygıya düşürdü. Hani evladı hata yapacak diye korkan bir anne tedirginliğiyle bekledim diyebilirim. İlk bölüm elde edilen başarının tesadüf olmadığını göstermek için bu bölüm önemli bir sınavdı. Ve ben bir not verecek olursam; Diriliş Ertuğrul, ikinci bölümü benden yıldızlı beş alarak geçti. Hayatımda sıkılmadan dizi izlemişliğim pek nadirdir. En sevdiğim can ciğer dizilerin bile kimi yerlerinde ‘‘amma uzattılar’’ dediğim olmuştur. İleri sararak seyredebilme imkanı dilemişliğim de vardır. Fakat dün akşam ilk sahnesinden başlayıp son dakikasına kadar temposu hep yüksek seyreden bir iş izledik. İşin mutfağında olanlar her anı bunca yüksek tempolu bir dizi ortaya çıkarmanın çok kolay olmadığını bilirler. Demek ki seyirciyi sahiden sıkmaktan imtina eden bir ekibin elinden çıkıyor bu iş.
Neyse ki Halimeler de birer rüyadan ibaret değil. Gönlünde memleket ve yiğit sevdasından gayrı hiçbir duygunun baki olmadığı, güzel gözlü, dik başlı Halime Hatunlar’a da selam olsun ve Halime Hatun ruhu baki olsun ki Osman Beyler doğsun, eksik olmasın.
Her sahnesini gururla, içim titreyerek seyrettiğim ‘muhteşem’ sıfatını sahiden hak eden enfes bir bölümdü.
2 Comments
Dizi iyice zivaradan çıktı masalcı Ertuğrul oldu
Neden turgut oluyor olmasin filmin tadi gider