Diriliş Ertuğrul’a ithafen
Biz müslümanlar olarak tarih boyunca yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de emrolunduğu üzere Emiru’l Müminin’e, Ulu’l-Emre itaat etmişiz, ancak körü körüne değil toyda, kurultayda sorgulamışız verdiği kararları çıkıp makamında haksızlığı söyleyebilmişiz.
Başımızda bulunan devlet Emevi, Abbasi, Karahanlı, Gazneli, Eyyubi, Memlüklü, Selçuklu, Osmanlı farketmez. Emiru’l müminin kim olursa ona tabi olmuşuz. Bu asırlar boyunca böyle devam etmiş. Hz. Ömer, Harunu Reşid, Selahaddin Eyyubi, Gazneli Mahmud, Sultan Alparslan, Alaaddin Keykubad, Ertuğrul Gazi, Osman Bey, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, II.Abdülhamit hangisi olursa olsun itaatte daim olmuşuz. Fetihlerimizdeki sır bundadır. İslâmın ve müslümanların tüm dünyaya yayılmasının hikmeti budur.
Türk dizi tarihine damgasını vuran “Diriliş Ertuğrul” adlı tarihi dönem dizisi dün akşam sezon finaliyle noktalandı. Dizinin yapımcısı ve senaristi Mehmet Bozdağ daha önce benzerine rastlamadığımız bir mesaj verdi bizlere:
Tarih bitip tükenmek bilmeyen bir hazinedir. Kim bu hazineden nasiplenmek isterse kıymetini arttırır. Tarih aynı zamanda uzun bir yoldur. Kim bu yolda yolcu olmak isterse büyük bir yükün altına girdiğinin farkında olmalıdır. Diriliş Ertuğrul hikayesini anlatırken nasıl bir hazineye talip olduğumuzun ve nasıl bir yükün altına girdiğimizin idrakiyle yola çıktık. Yazılan ilk cümlesinden çekilen son sahnesine kadar bu ruhla çalıştık. Kusurlarımız affedile özrümüz kabul ola deriz. Marifet iltifata tabidir düsturunu benimseyen izleyicilerimiz bizden desteklerini esirgemedi. Bir kale gibi arkamızda durdu. Diriliş Ertuğrul’un bambaşka bir hikaye olduğunu tescilleyerek azmimizi arttırdı. Diriliş Ertuğrul Bizim için sadece bir başlangıçtır. Kahraman ecdadımızın hikayelerini anlatmaya devam edeceğiz.
Bundan birkaç yıl önce görsel, sanatsal, kültürel, tarihsel ve dini açıdan taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanacak tarihi bir dizi çekileceği söylenseydi inanır mıydık? Her bölümü sinema filmi tadında olacak, izlerken yerimizde oturamayıp ‘Allah Allah’ nidalarıyla ayağa fırlayacağımız, hissettirdiği manevi duygularla tüylerimizi diken diken edecek, hakkıyla yaşamadığımız, unuttuğumuz dinimiz İslâmı örf, âdet ve geleneklerimizi sıkmadan, aşkla, heyecanla anlatacak, Türk dizi sektöründe her şeyi tersine döndürecek bir dizi yapılacak dense abartılı bulurduk hepimiz.
Diziyi seyreden, seyretmeyen, seven, sevmeyen hemen herkesin ortak görüşü “Amacına vasıl olmuş bir dizi” Mekanları, kostümleri, kullanılan eşyaları, dönemin insanlarının siyasi, ekonomik, kültürel yaşantısıyla izleyenleri anlattığı tarihi dönemlere götüren bir dizi. Tabi anlattığı hikaye sadece bununla sınırlı değil.
Diriliş Ertuğrul, İslam coğrafyasının öz güveninin yerle bir olduğu, müslümanların uykuda ve gaflette olduğu bir dönemde direnmeyi, dayanmayı ve sabretmeyi gösterdi bize. Müslüman olmanın her zaman hakkı söylemek, adaleti hiçbir zaman elden bırakmamak, zalimin zulmüne boyun eğmemek, mazlumun her daim yanında olmak olduğunu anlattı. Tefrikaya düşmekle, birbirimizin arkasından konuşmakla birlik olamayacağımızı söyledi. Okumanın, ilimle, bilimle meşgul olmanın ticari ve iktisadi olarak gelişmenin tarihi önemine de değindi.
Yayın saatlerinde ve sonrasında twitter, facebook gibi sosyal medya mecralarını ve izleyenleri takip edenlerden edindiğim en önemli izlenim şu: “Meğer millet olarak İslâmı ne kadar da çok özlemişiz.” Namaz kılan, dua eden, Kurânı Kerim okuyan, Hz. Allah’ı, Peygamber efendimizi anlatan İslâmın yaşandığı bir toplum ve cemiyete susamışız. Geçmişimizde, atalarımızda ve ecdadımızda var olan çevremizde azalan ekranlarda olmayan bu huzurlu ve manevi ortamı bizlere anlattığı için müteşekkiriz.
Türkiye’de şimdiye kadar bunları başarabilecek bu bütçede bir tarihi dizi projesi olabileceğini aklımız kesmiyordu. Çünkü dizilerde, saçma sapan programlarda yıllarca öyle uyutulduk ki. Racon kesmeyi, adam öldürmeyi, haraç almayı, dedikodu yapmayı, gıybet etmeyi, yalan söylemeyi, ulu orta öpüşmeyi marifetmiş gibi gösterdiler. Çocuklarımıza, gençlerimize, yavrularımıza nasıl kötü örnek olduklarını çok iyi biliyorsunuz. Bunları izleyerek yetişen bir neslin akıbetini düşünün. Halbuki tarihimiz Orta Asya bozkırlarından Viyana kapılarına kadar bilim, kültür, sanat ve medeniyetle ilgili takdire şayan gerçeklerle dolu. Gençlerimiz bu ve benzeri projelerle tarihinden ilham alacak bilimsel, iktisadi, siyasi, kültürel ve ahlaki gelişimine katkı sağlayacaktır. İnşallah “Diriliş Ertuğrul” gibi yapımların “Mehmet Bozdağ” gibi yapımcıların sayısı arttıkça “Çağrı” gibi “Cennetin Krallığı” gibi dünya çapında beğeni kazanacak projelerin sayısı artacaktır. “Diriliş Ertuğrul” un hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürler.