Kimlik Kavramı ve Toplumsal Yapı
Kimlik nedir? Kimlik kavramı kişilerin algıladıkları fiziksel ve ruhsal ( düşünüş ,davranış, kültürel…) farklılıklardan yola çıkarak kendi sınırının neresi olduğunu çizerek ve bilerek kendini kendi sınırları veya kendi sınırları dışına göre tanımlamasıdır.
Kimlik nedir? Kimlik Bilinci
Kişilerin , kendilerinin ne olduğunu ve/ veya ne olmadığının bilincinde olması kimlik bilincidir. Buna benlik bilinci veya ben kavramı da denilebilir. Kimlik bireysel anlamda veya daha çoğul birlikteliklerde şahısların kendilerine özgü bir niteliği kabul ederek oluşup bulundukları topluluğu tek çatıda veya ana çatı altında toplanan çatıcıklar olarak birleştirir bütünleştirir.
Kimlik ve benliğin devletler için anlamı
Örneğin Osmanlı İmparatorluğunda din çatısı egemendir.Din çatısı altında Türk,Kürt,Ermeni gibi etnik çatılar bulunur ki bu sebeple imparatorluk denilebilir. Aynı zamanda da Osmanlıcılık çatısı da etnik çatıları bir arada tutan çatıdır. Ancak bu çatı ilgili nüfusta algısal olarak kurulmaması veya kurulamaması halinde birleştirici etki olmaz ve toplum en azından zihinsel anlamda ayrışır.
Örneğin Türkiye’de din çatısı kalkmış olup ulus devlet anlayışı olarak etnik bir çatı tanımlaması yapılmıştır.Tüm vatandaşlar etnik tanım anlamında kullanılmayan, tanımsal sınırları esnek olan Türk tanımlaması ile(Kurtuluş savaşına katılan herkes) ortak bir çatıda toparlanmaya gayret edilse de Türkiye’de bulunan etnik anlamda Kürt olan nüfus bu çatı altına dahil olması süreci zor olmuştur.Atatürk zamanında Osmanlının son dönemlerinde de milliyetçiliğin yükselmesi sebebiyle var olup daha da şiddetlenen ulus devlet tanımlamasına yani Kürtler için bir üst kimlik olarak Türk tanımlamasına Kürtleri dahil etme girişiminin mevcut Kürt nüfusunun algılama anlamında dış aleyhtar güçler tarafından yönlendirilmesi(Kürt teali cemiyeti) ve ümmet bilincinin zayıflaması Şark sorunu dinamikleri bakımından esas sebebi oluşturmaktadır.
Ailenin Önemi
Mevcut toplumun devamlılığı için ortak kimlik bu sebeplerle önemlidir. Toplum içinse en küçük çatı ailedir. Dolayısıyla aile kavramı toplum birliği ve bütünlüğü için oldukça önemlidir. Nasıl ki bir cisim atomlardan oluşuyorsa devlet ve toplum ailelerden oluşur. Kimlik bilinci olmaması da şahıslarda bir kimlik bunalımı oluşturup kimlik arayışına sevk eder. Mevcut coğrafyamızın toplum yapısında aile tarih boyunca çok önemli bir yere sahip olmuştur. Kimlik şahıslar için bağışıklık sistem olarak görev görmesi sebebiyle kimliksiz kişilerin hastalanması günümüz için özellikle olasıdır. Böyle bir durumda kişiler genelde bulundukları toplumun alışılmış kimliğini benimser. Örneğin toplum İslami bir toplumsa akıl seviyesinde olmayan şartlanılmış İslami bilinci kimlik edinir.Eğer toplum eğlence,zevk vb kavramlar üzerine bina edilmişse kişi bu kimliği alır.
Yeni Dünya Düzeninde Yok Edilmek İstenen İnsanlar ve Kimlikleri
(Amerika derin devletinin Yeni Dünya Düzeni oluşumunda bunu kullanılır. İlk olarak toplulukların kimlik bilinci silinir.Yani farklılıklarımızı oluşturan kültürel kavramlar (din dil ırk gibi) ile bağlar zayıflatılır. Kimlik bunalımı arayış oluşturmasını da kullanarak kendilerinin tasarladığı tüm insanların doğal ortak noktası olan nefsani arzular(yeme-içme-cinsellik) ve oluşturdukları yapay evrensel kavramlar ( düşüngeler, demokrasi,BM insan hakları, yapay dinler,yapay diller…) arayış içindeki insanlara kimlik olarak benimsetilir. Böylece kültürler veya genel anlamda zihinsel ve fiziksel farklılıkların birçoğu yok edilip kendilerinin oluşturduğu kimliği benimsemiş tek tip insan modeli oluşturulur. Böylece evrensel yapay ve doğal çatılar altında insanlar bir olur. Bu uygulama doğru kimlik yerleşimi ile evrensel barış için olumludur. Ancak yanlış kimlik yerleşimi oldukça büyük bir insan popülasyonunu biyolojik hizmetkar olarak kullanıma açılmasını mümkün kılar.)
Batı Milletlerini Peşinden Sürükleyenler ve Kendi Kendilerine Düşman ve Savaş Çıkaranlar
Kimlik oluşum biçimleri olarak ne olduğunun tanımlaması Müslamanım,Türküm,esnafım,babayım, erkeğim gibi çeşitli tabakalardır. Ne olmadığın tanımlaması ise Yahudi değilim, Arap değilim, polis değilim, kadın değilim şeklinde olmaktadır. Ne olmadığının tanımlanması deneysel olarak daha muhtemel olup neyi neden yaptığının bilincinde olmayanlar için yapay bir birleşim oluşturulabilmekte kullanılır. Kullanım şekli olarak düşman tanımlanmasıdır. Örneğin Batı’da yükselen Sovyet dönemi Komünizm karşıtlığı Batı halkına verilen Komünist değilim kimliği ile düşman tanımlanması yapılması Batı halkını daha çok birleştirmiştir. ABD’deki 11 Eylül sahte sebep oluşturma saldırılarıyla pekişen Müslüman değilim kimliği ile İslam düşmanlığının artırılması ve böylece ortak düşman edinimi ile Batı halkı daha çok birleşip başlangıçta savaşma fikrini kabul etmeyip olaydan sonra %92 oyla Irak’a savaş açılmasını kabul etmiştir. Bunun gibi örnekler Batı tarihinde hatta günümüzde bile bulunmaktadır( IŞİD…)
Her İnsan Hayatı Kutsaldır.
Adem’in Ölümü Alem’in Ölümü gibidir.
Uygun kimlik oluşumu ise kimliklerin kapsayıcılığı ve baskınlıklarına göre kişilerin sıralamayı durumsalcı olarak yapılandırması gerekir. Ancak ortalama olarak bizler için özellikle gençler kimlik bunalımı içinde olup bu kimlik sıralamasını edinmeleri gerekir : insani kimlik> İslami kimlik> milli kimlik> bireysel kimlik . (İslami kimliğe insani kimlik dahil olmakla birlikte bu sıralama nüfus kapsayıcılığına göre olan bir sıralamadır.) Bu sıralama temel başlıklar olarak oluşturulmuş genel edinimdir. Genel olarak bu sıralama kurulmaz ise çatışmalar çıkar. Örneğin öncelikle herkes insandır bilinci olmayan kişi biz kafir değiliz diyerek Müslüman olmayanları cihad bahanesiyle öldürmesi için kullanılması gayet mümkündür.