Kuran-ı Kerim ve son hak din olan İslam’ın Hz.ALLAH tarafından tarihi,felsefi,bilimsel bir şekilde olaylarla gerçeğin bilgisini insanlara hayal ettirerek ve örnekler vererek anlaşılırlığı artırılmış mutlak mutluluk bilgisini veren sonsuz felsefi çıkarımları sonuçlarını içeren düzenli ve kurallı öğretidir. Kuran’ın tanımına göre ALLAH inancı olmaması halinde mutlak mutluluğa erişilemez Yani Allah inancı olmazsa Kuran bilinci oluşamaz.
Allah inancı sadece inanç olup gözleme dayalı oluşamaz.Ancak gözlemden elde edilecek bilim ve düşünerek elde edilecek ilimin mutluluk amacı üzerinde inşa edilmesi ile inanç güçlenebilir.Mutlak mutluluk amacı inanca bağımlıdır.
İnanç ilimi desteklemeyen bilimle oluşturulamaz. Eğer inançsal kavramları gözlemle açıklamaya çalışırsak kapsayıcılık farkından kaynaklanan gözlemleyemeyeceğimiz ve inanç yönü olan Allah’ın kesin olarak olmayabileceği sonucu çıkacaktır.
Yani inancı ya da Allah’ı gözlemle varlığını sorgulayamayız.Allah sadece inançla birlikte var olabilmektedir.Bu durum Kuran’ın doğruluğu içinde uygulanmalıdır.Kuran’ın doğruluğu için gözleme gereksinim yoktur.Yani “Nereden biliyorsun değiştirilmediğini ,gidip gördün mü?” gibi sorular sorulamayacaktır.Doğruluk her zaman gözlemle belirlenemez.Bir şey varsa bakmaya gerek yoktur.Bakmadan da var olduğu bilinebilir.Bu durum da böyledir.Allah inancı yanında Kuran inancını da getirmek durumundadır.
Eğer Kuran bozulmuşsa son din de bozulmuş olacaktır.Bu sebeple gerçek din dünyada var olamayacaktır.Din insanı mutlak mutluluğa eriştirecek bilgileri taşır.Yani din kavramı ortadan kalkarsa eş zamanlı olarak gelecekteki tüm insanların mutlak mutluluğa erişemeyeceği anlamına gelmektedir.Ya da Allah inancı ile birlikte gelen ahiret inancı için gelecekteki hiçbir insanın cennete giremeyeceği anlamını da taşımaktadır. Bu da Allah’ın insanları sınama konusunda açık verdiği anlamına gelmektedir.
Allah tanım gereği zorunlu varlıktır ve mükemmeldir.Hiçbir şeyin sonucu olmayıp her şeyin sebebidir.Bu durum mükemmelliğinde noksanlık meydana getirecektir.Ayrıca Kuran’ın bozulmasına, tüm insanlığın çıkış yolunun kapatılmasına müsaade ettiği için mükemmelliğinden uzaklaşacaktır. Böyle bir Tanrı da olamaz.Ayrıca bu kısmının bozulmadığını varsayarak
“Kuran’ı biz indirdik biz koruyacağız.” (HİCR 9)
Sözüne aykırı gelmiş olacaktır.Bu tüm durumlar Kuran’ın bozulması ve Allah inancı arası bir paradoks oluşturacaktır.