En eski ve devamlı topluluklardan biri olan Türkler aşağı yukarı dört bin yıllık mazileri boyunca Asya, Avrupa ve Afrika kıt’alarına yayılmış büyük bir millettir. Orta Asya’daki Anayurttan etrafa yaptıkları sürekli göç hareketleri Türklerin aynı zamanda nüfusça kalabalık olduğunu da gösterir. Bakmayın şimdi 1 çocuk 2 çocuk olduğumuza veya Avrupa ve Amerika’ya özenip çocuk yerine 1 köpek 1 kedi beslediğimize. Türkler bu nüfus çokluğu ve faal durumları dolayısıyla dünya tarihinde mühim rol oynamışlardır. Türk tarihini değerlendirirken onu hem zaman, hem coğrafî bakımdan diğer toplulukların tarihinden ayıran şu noktalar göz önünde tutulmak gerekir:
- A. Bütün diğer milletlerin fertleri toplu olarak bir arada bulunduğu için herhangi bir zamanki durumunu açıkça tesbit ve tetkik etmek mümkün olduğu halde dağınız şekilde yaşayan Türk kütlelerinin birbirinden farklı gelişme yollarını takip etmeleri sebebi ile Türk tarihini belirli bir zaman kesiminde bütün halinde değerlendirmek kolay olmamaktadır.
- B. Tarihleri, sınırı belli bir coğrafî çevre içinde cereyan eden diğer milletlerin yayılmaları da değişmeyen vatan toprakları civarında vukua gelirken, çeşitli Türk kütleleri asırlarca yeni iklimler, yeni yurtlar arayarak tarihlerini çeşitli bölgelerde yapmışlardır. Bu itibarla mazinin herhangi bir devresinde ayrı ayrı çeşitli Türk topluluk, idare ve devletlerini müşahade etmek mümkün olduğundan, Türk tarihi denilince tek bir topluluğun belirli bir mahaldeki tarihi değil fakat Türk adı veya hususi adlar altında ve ayrı hükümdar ailelerinin idaresinde görünmekle beraber dili, dini, töresi ve gelenekleri ile aynı “milli” kültürün taşıyıcısı Türk zümrelerinin çeşitli bölgelerde ortaya koyduğu “tarih”lerin bütünü anlaşılmalıdır.
Bu coğrafi ve siyasi bölünme neticesi olarak Türklerden bir kısmı “Bozkırlı tip”i olarak yaşarken, diğer bir kısmı yerleşik hayata başlanmış bir bölgede siyasi nüfuzunu kaybederken, diğer bölgelerde iktidarın zirvesine ulaşan Türk kütleleri aynı zamanda mevcut olmuş ve Türk tarihi, eski yeni birçok milletlerin tarihi ile bir arada, hatta iç içe gelişmiştir. Geniş Türk tarihinin ilmi yollarla araştırılıp incelenmesi fevkalade güçleştiren bu durumu bir bakıma Türk milletinin dünya tarihinde derin iz bırakan kudret ve faaliyetinin belgesi saymak gerekir.
Kaynak: Prof.Dr.İbrahim Kafesoğlu Türk Milli Kültürü