Vay başına gelenler
Yapacak bir şey bulamadınız da canınız mı sıkılmadı!
Sosyal medya da takipçiniz mi az olmadı!
Beğendiğiniz elbisenin bedenini mi bulamadınız!
Bir arkadaşınız sizin için kötü mü düşünmedi!
İyi bir insan olmanıza rağmen kıymetinizi mi bilemediler!
Çalıştığınız yerde anlaşamadığınız insan mı olmadı!
İşten mi atılmadınız!
Bi durun yaa!
Sanki bu ülkede mutlu olmak ayıp ya da suç!
Sürekli bir sızlanmalar, derdim var gibi yakınmalar.
Hiç sorununuz yokken bile iyiyiz demiyorsunuz. Ama vaziyet şu ki kimsenin umurunda değilsiniz. Dünyada milyarlarca insan var ve siz diğer insanlar için pek önem arz etmiyorsunuz.
O yüzden mutluyum demekten korkmayın.
Nazar da değmeyecek merak etmeyin.
Ha şimdi “ama bu dertler bende gerçekten de var” diyenler:
Yaşadığınız sıkıntılar binlerce yıldır yaşanan şeyler. Hep aynı şeyler işte. Doğdunuz, büyüdünüz, öleceksiniz. Basit olayları gözünüzde büyütmeyin.
Bir sorunla karşılaşınca hemen bunalıma girip ağlamayın.
Oturun ve nasıl çözeceğinizi düşünün.
Sevgilinizden ayrıldıysanız yeni birini bulacaksınız.
İşten atıldıysanız yeni bir iş bulacaksınız.
Yaşamaktan korkmayın.
Çevrenizin size empoze ettiği gelecek kaygısına kapılmayın. Daima yapacak şeyler vardır. Kendinizi kısıtlamayın asla.
Aşçıyken iş bulamazsanız garsonluk yapın.
Eşiniz vefat ettiyse başka bir insanla evlenin.
Hakkınızda kötü konuşan varsa hiç umursamayın.
Her şeyin çözümü var, her şeyi halledersiniz.
Kötü bir durumla karşılaşınca düzeltmek için elinizden geleni yapın, sonrada keyfinize bakın.
Mutlu olmak en doğal hakkınız. Her daim mutlu olun. Araban olursa, evin olursa, yatın olursa, katın olursa, mutlu olacağınızı söyleyenlere inanmayın. Onlar da olsun elbet ama yaşadığın anda mutlu olmazsan, sizi yeşillikler içinde muhteşem bir eve de koysak “çimenlerin rengi neden kırmızı değil” diye mutsuz olacak bir sebep bulursunuz. İflas ederken de, ayakkabınız yokken de kendinizle dalga geçmeyi bilin..